Özgür Özel gayesindeki oy oranını açıkladı. ‘4 yıllık sürecin sonunda…’

CHP Başkanı Özgür Özel, BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir ve muhabir Hüseyin Şimşek’in sorularını yanıtladı. Özel, yaklaşan mahallî seçimler ve CHP’nin gelecek seçim periyotları hakkında değerli açıklamalar yaptı.

AKP seçmeninin bile CHP’deki değişimden etkilendiğini kaydeden CHP Başkanı Özel, “Dört yıl daha AKP iktidarına katlanmak istemeyen bütün seçmenin sandığa gelip muhalefete dayanak vermesi gerekiyor. Toparlanan bir muhalefet olacağız. Lokal seçimlerde elde edilecek bir muvaffakiyet, ruhsal üstünlüğün muhalefete geçmesine neden olacak. 4 yıl seçim yapmadan duramazlar. Ben önümüzdeki 4 yıllık sürecin sonunda CHP’nin oylarını yüzde 35’in üzerine çıkaracağını düşünüyorum.” dedi.

Özgür Özel’in BirGün’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:

“ÖNÜMÜZDEKİ 4 YILDA CHP YÜZDE 35’İN ÜZERİNE ÇIKARACAK”

‘‘Dört yıl daha AKP iktidarına katlanmak istemeyen bütün seçmenin sandığa gelip muhalefet dayanak vermesi gerekiyor. Toparlanan bir muhalefet olacağız. Mahallî seçimlerde elde edilecek bir muvaffakiyet, ruhsal üstünlüğün muhalefete geçmesine neden olacak. İktidar, dört yıl seçim yapmadan duramaz. Lakin o 4 yıllık mühlet seçimsiz de geçse bizim partiyi büyütmemizin önünde bir mahzur yok. Bence demokrasinin önündeki en büyük mani, daima seçim fırtınasına maruz kalmış olmak. O vakit partiler cesurca adımlar atmak yerine, ‘Seçim var şimdilik o da beklesin bu da beklesin’ noktasına geliyor. Ben önümüzdeki 4 yıllık sürecin sonunda CHP’nin oylarını yüzde 35’in üzerine çıkaracağını düşünüyorum.’’

“DEMOKRATİK BİR YARIŞTI DELEGELER KARARINI VERDİ”

‘‘Ben tam da geride bıraktığımız üzere bir kurultay bekliyordum. Beklediğimden daha düzgün tamamlandı. Kurultay, tam bir kurultay üzere oldu. İki farklı fikir yarıştı. Bazen sert telaffuzlar de oldu. Kuvvetli argümanlarla gün uzunluğu iki taraf birbiri ile gayret etti. Biz, değişim için bir takım hareketi öneriyorduk, karşı taraf kabul etmiyordu. Sonunda delegeler her iki tarafı da dinledi ve kararını verdi. Demokratik bir yarıştı. Bu, Türkiye’nin dünyadaki algısı için de düzgündü. Kurultayda gerilim bekliyordum. Ancak gerginlik ve arbede olmadı, çok keyifli olduğumuz bir husus bu. Dışarıdan getirilmiş, parti ile bağı olmayan bir küme vardı. Telaffuzları de futbol tezahüratıydı. Siyasi bir küme değildi. Yeniden de problemler büyümedi. Kurultay, bitiş hali prestijiyle da büyük bir heyecana ve umuda dönüştü. Alandaki tesirini de görüyoruz. İki hafta oldu, heyecan sürüyor. Uçakta bile alkışlanıyoruz. Bu benim şahsıma değil, muhalefetin tekrar ayağa kalkmasına takviye alkışıdır. Toplumsal muhalefeti de ateşleyen bir şey oldu kurultay. Bu, dalga dalga tüm topluma yayılıyor. Sandığa da olumlu bir katkısı olacak.’’

“SEÇMEN CHP’DEKİ DEĞİŞİMİ OLUMLU BULUYOR”

“İYİ Parti, HEDEP seçmeni hatta birtakım AKP ve MHP seçmeni, CHP’deki değişimi olumlu buluyor. Çeşitli anketlerde bunu gördük. Örgütlerimiz de süreci çok daha düzgün atlattı böylelikle. Üyelerimiz ve seçmenimiz, kurultay delegelerine çok önemli biçimde tesir etti. Dışarıda bu türlü bir hava olmasa kurultayda bu türlü bir sonuç olmazdı. Delegelerin esnafı, komşularını, gençleri dinlediklerini gördüm. Kazanacağımızdan çok emindim. İkinci cinste aldığımız oy, delegelerin gerçek görüşüydü.’’

“ARTIK ÇOK SAYIDA PARTİNİN İTTİFAK KURMASINI YANLIŞSIZ BULMUYORUM”

‘‘İttifak sözü biraz yoruldu. Meramınızı anlatırken zorlanıyorsunuz insanlara. O açıdan bundan sonrası için ‘işbirliği’ demek daha hakikat olur. Mahallî seçimler, işbirliğine uygundur. İsmi ittifak konacaksa ona da karşı değilim lakin çok sayıda partinin bundan sonra bir ittifak kurmasını gerçek, gerekli ve uygun bulmuyorum. Partilerin seçim bölgelerine özel iş birlikleri olabilir. Kaybetmek üzere atılacak adımlar, seçmenlerimize haksızlık olur. Adayın hakikat belirlenmesi çok kıymetli. Büyük parti olma kibri göstermeyeceğimizden de herkes emin olsun. Türkiye için biz muhalefete kazandıran bir formüle mecburuz. Lokal gereklilikleri güzel okuyan bir iradeyi göstermek istiyorum. Öteki partilerle şimdi bir temas yok lakin kesinlikle olacaktır. Kibirli olmayacağız. Son seçilmiş genel lider olarak birinci adımı benim atmam gerekiyorsa birinci adımı da atarım. Adım atılırsa da geri çevirmem. Tüm partiler için bunu söylüyorum.’’

“YEREL SEÇİMİ DÜZGÜN BİR BİÇİMDE GEÇİRECEĞİMİZİ BİLSEYDİM ADAY OLMAZDIM”

‘‘Önümde, partide düşündüğüm yapısal değişikliklerin tamamını yapacak bir vaktin olmasını isterdim. Haziran ayında bir karne alacağız diye düşünelim. Mayıs ayında öğretmen değişmiş. O yüzden biraz erken olması yerine birkaç yıl sonra olmasını tercih ederdim kendi adıma. Zira CHP’nin ülkenin en güzel yönetilen kurumu olması gerektiğine inanıyorum. Hiçbirini yapamadan lokal seçime gideceğiz. Yeniden de ben aslında bir kurultay yapmazsak ya da rakipsiz olursa, seçmenin bizi cezalandıracağını gördüğüm için aday oldum. Lokal seçimi yeterli bir formda geçireceğimizi bilseydim aday olmazdım. Bu heyecanın seçmeni yine sandığa götüreceğini biliyordum. Ben adaylık kararını birinci açıkladığımda, bana, ‘Boş havuza balıklama atladın’ dendi. Zati bu yüreği gösterirsen başarırsın.’’

“CHP’NİN SOL BİR LİSANI GELİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ DAİMA DÜŞÜNDÜM”

‘‘Partimizdeki yeni takımlarla ilgili yıllar evvel bana bir siyasetçi şöyle demişti, ‘Siyaset, insan biriktirme işidir.’ Başın bir yerinde daima birilerini biriktiriyor olman lazım. Ben sıkıntı hocalarımın her birini kendi alanlarındaki yetkinlikleriyle, beğeniyle faydalanarak, işte sizin gazetenizdeki yazılarını okumaktan tutun TV programlarında dinleyerek aklımın bir yerinde tutuyordum esasen. Ben CHP’nin sol bir perspektifle siyasetlere bakabilen bir lisanı geliştirmesi gerektiğini daima düşündüm. Partide nereyi eksik gördüysem orayı doldurmaya çalıştım hocalarımızı davet ederek. Birinci oturduğumuzda bu konuştuğumuzu anlattım. ‘Partide kimi şeyler eksik buraları siz doldurabilirsiniz’ diye. Onlar da bu tekliften heyecan duydular. Teklif ettiğim hiçbir hoca da reddetmedi.’’

“GÖLGE KABİNE SİSTEMİNİ DENEMEK VE ISRAR ETMEK GEREKİYOR”

‘‘Partimizin bu devir tek bir sözcüsü yok. Aslında gölge kabinedeki bakanlarımızın tamamı kendi alanlarında birer sözcü. Parti içerisinde yeni bir şey deniyoruz. Ölçme, kıymetlendirme vaktimiz olacak. Lokal seçim ayağını parti idaresi içinde idari takımlarla yapacağız. İşin bu tarafı ise siyaseten çok değerli figürler yaratabilir. Mesela kabinede aşikâr isimler öne çıkıyor, onlar ne yapıyorsa onu başka arkadaşlarının örnek alması lazım. Geneli bir şey yakalıyor, birileri geride kalıyor. Oradaki bakanı da değiştirmek lazım. Altı ay sonra, ‘Gölge kabine sistemi tutmadı. Türk milleti teveccüh göstermedi’ deniyorsa buna ikna olursak biz de bir revizyon yaparız. Denemek ve ısrar etmek gerektiğini düşünüyorum.’’

“HEDEP GENEL LİDERLERİ FARKLI BAŞKA GÖRÜŞTÜK”

“CHP’nin bugün yakaladığı ivme ile aşikâr ittifak kapıları aralanamasa da başarılı olabileceğini görüyorum. HEDEP Eş Genel Liderleri ile aradıklarında farklı ayrı görüştük. Onlara da söyledim. ‘Ziyarete gelmek isteriz’ dediler, beklerim dedim. ‘Meclis’e mi’ diye sordular, ‘Hiç fark etmez’ dedim. Genel Merkez’e de gelebileceklerini söyledim. Tercihi onlara bıraktım. Onlarla da bir iş birliği yapacaksak bunu kamuoyunun bilmeye hakkı var. Bir görüşme olacaksa açıktan yapılmasına yönelik isteği son derece haklı bir talep olarak görüyorum. ‘Siz bize dayanak verin hem de bunu kamuoyunda söylemeyelim’ deme niyetinde değilim. Hatta bunun şu açıdan da sağlıklı olacağını düşünüyorum, bütün seçmen, aşikâr hassasiyetleri olan, belirli beklentileri olan seçmenler bilsin bu seçim bölgesinde biz şu siyasi partiyle şöyle bir işbirliği içerisindeyiz. Mesela Zafer Partisiyle yapılan bilinmeyen protokolün birtakım Kürt seçmenleri önemli formda rahatsız ettiğini ve bunun bize bir maliyet yüklediğini de kendi kulaklarımla duydum. Diyarbakır’da, ‘Değişim olmazsa oy vermeyeceğiz, zımnî protokole çok kızıyoruz’ diye bir sürü Kürt seçmen yüzüme söyledi’’

“KAYYUM KONUSUNDA EN SON AKP’YE GÜVENİYORUM”

‘‘Kayyum işine kökten karşıyız. Burada diyorlar ki ‘Devletle HEDEP görüşüyor ve aday çıkarmaları karşılığında kayyum atamama üzere birtakım savlar var.’ Bunu çok tehlikeli buluyorum. AK Parti, siyasi etiği olmayan, kelamına en güvenilmeyecek, bugün bu türlü söyleyen yarın tam aykırısını yapan bir partidir. Yani CHP’ye kaybettirmek için ‘Her yerde aday çıkarılsın’ deyip kayyum atamama kelamı verip, seçimin sonraki günü kayyum atar. AK Parti’ye aldanmamak lazım.’’

“ADAY KAZANIYOR DİYE MEVCUT BELEDİYE LİDERİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ DİYE BİR ZARURİYET YOK”

‘‘Partinin kimi gösterirse göstersin kazandığı yerde, aday kazanıyor diye mevcut belediye liderini devam ettireceğiz diye bir zaruriyet yok. 2019’daki seçimden gerideyse değişecek. Yüzde 70’le seçilmiş, artık 65’te. Demek ki bir şeyler berbata gidiyor. Halbuki orada herkesin gönlünü alması lazımdı. Seçildiği yerden geride olanları değişmek gerektiğini düşünüyorum. Geriye gidiyorsa değiştirmek lazım hatta birazcık da aday adaylarına bakıp anketten sonra birbirine yakın ve yüksek adayları da sandığa koyup örgütü ödüllendirmek lazım.’’

“KURULTAYDAN ÖTÜRÜ BİR CEZALANDIRMANIN İÇİNE GİRMEK İSTEMEM”

CHP Küme Başkanvekili Burcu Köksal ile kongreler sürecinde yaşananlar hakkında disiplin sürecinin yürümeyeceği kaydediliyor. Tüm bu süreç hakkında ne söylersiniz?

“İl kongrelerinde yaşananlarda bir tek Aydın’da disiplin süreci yürüyor. Küme Başkanvekilimiz Burcu Hanım açısından esasen bir disiplin süreci yoktu. Ben kendi adıma kongrenin olduğu sabahtan evvel yaşananlar ismine hiçbir kırgınlık, küskünlük biriktirmedim. Burcu hanıma da şunu söyledim, ‘Kongre sürecindeki tavrından ötürü küme başkanvekilliği misyonundan alma yahut güvensizlik üzere bir niyetim yok lakin bundan sonra uyumlu çalışmamız, vazifenin âlâ yapılması ve bundan sonraki durumla ilgili tekrar kıymetlendirme yapmamız gerçek olur.’ Gelip bir küme başkanvekilini vazifeden el çektirmek de istemem. Kurultay hesabıyla bir şey yapmış olmak istemem. Lakin bir yandan da küme başkanvekilleri, küme liderini temsil edecekler. O sıkıntıyı önümüzdeki süreçte daima birlikte değerlendireceğiz. Kurultaydan ötürü bir cezalandırmanın içine girmek istemem. Mecliste görevlendirmeler sırasında atama yapmayacağım. Küme başkanvekilliklerinde atama yapmayacağım. Seçim varken, ‘Seçmeyin ben aday göstereyim’ demeyi çok hakikat bulmuyorum. Hatta küme başkanvekilliklerinde seçimin daha güzel sonuç verdiğini düşünüyorum. Ben hangi seçim sandığını bulduysam girdim yarar gördüm. Önümden kaçırılan her sandıktan ziyan gördüm.”