Fatih Erbakan ABD’nin Ortadoğu’daki kirli planını anlattı: Amaçları ‘Büyük İsrail’in önünü açabilmek

Terör devleti İsrail, Gazze’deki suçsuz sivillere yönelik taarruzlarını sürat kesmeden sürdürüyor. Çocuk ve bayanların çoğunlukta olduğu on binlerce insani katleden işgalciler, son olarak Gazze’de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu, bölgenin en büyük sıhhat tesisi Şifa Hastanesine baskın düzenlemişti.

Gazze’de yaşanan ve tüm dünyanın görmezden geldiği katliam taarruzlarını, Yine Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, tvnet canlı yayınında kıymetlendirdi.

“Bizim ne kadar güçlü olmamız gerektiği ve Müslüman ülkelerin bir ortaya gelerek ortak hareket etmeleri ve ellerindeki gücü ortak kullanmalarının değeri ortaya çıkıyor.

Biz olayların birinci vakitlerde bu teklifte bulunmuştuk. Şimdi kara operasyonu da şimdi başlatılmamıştı. Türkiye ile öteki ülkeler de buna katkı sağlasın istedik. Denizden Gazze’ye ulaşacak bir inançlı koridor ve oraya yardımların ulaştırılmasını teklif ettik. Küçücük çocuklar anestezisiz ameliyat oluyorlar.

Biz bir misilleme olarak İncirlik Üssü’nü kapatalım dedik. Kürecik’teki füzenin kapatılması… Burası direkt Demir Kubbe ile entegre. İran’dan İsrail’i korumak için kurulmuş.

Bir de Azerbaycan petrolü, bu sevkiyatı da engelleyelim davetinde bulunmuştuk.

Türk askeriyle birlikte öteki ülke askerleriyle bir barış gücü oluşturulabilir.

Açık bir formda ABD bu işgale dayanak veriyor. İnsanlık, demokrasi vermeye kalkan ABD’nin gerçek yüzü ortada.

Erbakan hocamız söylerdi, ABD kurulduğu günden bu yana lider, lider yardımcısı, dışişleri bakanı ve Pentagon kesinlikle Siyonizm’in adamı olmak mecburiyetindedir.

Hatta ABD ordusunda general ve üst rütbeye çıkması mümkün değildir, yazılı olmayan bir kural bu. Birebirini Suriye’de de yaptılar, DEAŞ diye bir şey uydurdular. Bir terör devleti kurulması için PYD’ye alan açtılar. Niyetleri büyük İsrail planının önünü açabilmek. Esasen gayeleri bu terör devletini İsrail ile birleştirmek. Biden ben Siyonistim diyor. Güçlü olmanın kıymeti bir kere daha öne çıkıyor.

Doğal gaz, petrol ve suyun yüzde 55’i Müslüman ülkelerin elinde. Buralardan gerekli yansılar ve ambargolar gelmiyor.

Türkiye kadar bu işle dertlenen bir ülke göremiyoruz. (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temasları) Önemli açıklamalar olması gereken cümleler kuruldu.

Fiili bir adım konusunda bir sonuç olmadı. Müslüman ülkelerin hali ortada. TBMM’de de lisana getirdik en azından petrol çizgisi kesilsin.”