Beğenilen üniversitede 18 milyon dolarlık vurgun. Sinema üzere dolandırıcılık davasında karar çıktı

HalkTV’den Dinçer Gökçe’nin haberine nazaran; Türkiye’de, ‘özel okul bölümünde yaşanan en büyük dolandırıcılık’ olarak anılan olay 9 yıl evvel yaşandı. Okulun o dönemki sahibi ABD’li şirket Laureate Education’ın merkezinde de krize neden olan olayın gerisinde, okulun birtakım bürokratik sıkıntılarının ‘çözümü’ yer alıyor. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 79 sayfalık gerekçeli kararına nazaran 18 milyon dolarlık vurgun şöyle gelişti:

ÇÖZÜLMESİ GEREKEN 3 SORUN VARDI

Dosyaya nazaran üniversitenin çözülmesi gereken 3 temel sorunu bulunuyordu. Bunlardan birincisi, Elektrik Üretim AŞ’ye (EÜAŞ) ilişkin Eyüp’teki yerleşke binalarının kullanımı için mühletin uzatılması, ikincisi okula ilişkin Adana’daki toprağa meslek yüksekokulu yapılmasına müsaade verilmesi, üçüncüsü ise üniversite bünyesinde tıp ve diş hekimliği fakültelerinin açılması için gerekli onayların alınmasıydı…

‘HÜKÜMETE SEMPATİK GÖRÜNMEK GEREKİR’

Bir devir üniversitenin bağlantı müdürü olarak çalışan Parıltı Sarıkaya, Mütevelli Heyet Lideri Rifat Sarıcaoğlu’na, meselelerini çözebilecek bir kişiyi tanıdığını söyledi. Hükümet nezdinde güçlü temasları olduğu kaydedilen Merih Berkan Yaşar ile görüşülmesine karar verildi. Sarıcaoğlu, Yaşar ile AKP genel merkezinde görüştü. Birkaç görüşme sonrası Yaşar, Sarıcaoğlu’na özetle “EÜAŞ ile imzalanan protokolü uzattırabilirim. Hükümete ve bakanlığa ‘sempatik’ görünmek gerekir. Referans oluşturmak için de TEMA Almanya Vakfı’nın başlattığı ‘Yeşil Türkiye Projesine’ 500.000 metrekarelik bir alanda ağaç dikimi yapılmak üzere bağış yapılması gerekir” dedi.

‘BAĞIŞIN’ BEDELİ 18 MİLYON DOLAR!

Yaşar, bağış bedelini ise 25 milyon dolar olarak söz etti. Taraflar ortasında yapılan ‘pazarlık’ sonrası anılan fiyat 18 milyon dolara indirildi. Sarıcaoğlu, an be an gelişmeleri ABD’deki merkeze raporladı; onaylar alındı. Üniversitenin mütevelli heyeti 28 Ekim 2014’te toplanarak bağış için karar aldı. Bu toplantıdan 3 gün sonra da para, TEMA Almanya Vakfı’nın gönderdiği hesaba gönderildi.

PARA DANIŞMANIN ŞAHSİ HESABINA

Ancak anılan gün, TEMA’nın hesabına gönderilen para ‘yanlışlık olmuş’ denilerek, bu süreçte ‘danışman’ olarak görevlendirilen Merih Berkan Yaşar’ın ferdî hesabına aktarıldı. Anılan paranın Yaşar’ın hesabına aktarılması için Sarıkaya’nın, o gün yöntemsiz bir ekip süreçler yaptığı öne sürüldü.

ŞİKÂYET EDEN DE SANIK OLDU

Para Yaşar’ın hesabına geçtikten sonra, tahlil bekleyen meselelerle ilgili ise gelişme olmadı. Rifat Sarıcaoğlu (63) 2 Kasım 2016’da misyonundan istifa etti; 8 Kasım’da ise Merih Berkan Yaşar (75), Parıltı Sarıkaya (48) ile TEMA Almanya Vakfı’nın devrin lider ve lider yardımcısı olan Cengiz Hayati Önel (65) ile Gülay Yaşın (55) hakkında kabahat duyurusunda bulundu. Bir müddet sonra YÖK de, kabahat duyurusunda bulundu. Ortaya çıkan yeni evraklar sonrası Sarıcaoğlu da sanık pozisyonuna geldi.

‘İSPANYA VE LONDRA’DA SORGULANDIM’

Yapılan yargılamada sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Yaşar, hesabına gelen para ile 7 bölgede ağaç dikimi için kontratlar yaptığını söyledi. Yaşın ve Önel ise, olay ile bir ilgilerinin olmadığını kaydetti. Sarıkaya ise, paranın Yaşar’ın hesabına aktarılması talimatını Sarıcaoğlu’ndan aldığını söyledi. Sarıcaoğlu ise sözünde olayla ilgili İspanya ve Londra’da saatlerce sorgulandığını söyledi.

75’ER MİLYON DA PARA CEZASI

Yapılan yargılama sonrası mahkeme 5 sanığa da ‘dolandırıcılık’ kabahatinden ceza verdi. Her bir sanığa 4 yıl 2 ay mahpus 75’er milyon TL de isimli para cezası verildi. Mahallî mahkeme kararını İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi de onadı. Karar 1 Haziran 2023’te katılaştı. Kararın infazı için süreç başladı.

‘MİLYONLUK PORSCHE’U SEVGİLİSİNE VERDİ’ İDDİASI

ÖTE yandan mahkemede dinlenen bir şahit ise farklı bilgiler verdi. Bir periyot, Gülay Yaşın’ın özel sürücüsü olarak çalışan E. Ö. özetle “Gülay Yaşın, haftada 2-3 defa Melih Berkan Yaşar ve bu kişinin sevgilisi F. Y. Ç. ile görüşüyordu. Yaşar, Maserati marka araç kullanıyordu. Porsche marka aracını ise sevgilisi ismine tescil etti. Gülay Yaşın, şu an ikamet ettiği konutu nakit para ile aldı. Yaşar’ın kendisine para yardımında bulunduğunu söyledi. Tekrar Ekim 2014’te Göktürk’te bir ofis aldı. Ekim 2015’te ise annesi ismine Göktürk’te bir daire aldı. Kasım 2015’te ise kardeşi G. Yaşın ismine Ataşehir’de bir konut aldı. Daha evvel annesinden borç para alan Gülay Hanım, 2015 yılı içinde annesine 150 bin TL para ve çok sayıda altın verdi” dedi. Yaşın ise, E. Ö.’nün kendisine hasımlık beslediğini söyledi.

ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURULDU

Gülay Yaşın ve Cengiz Hayati Önel’in avukatı Ali Kemal Atçeken, kararın müvekkilleri tarafında yanılgılı olduğunu kaydederek “Karara karşı, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuruldu. AYM nezdinde kişisel müracaatlar yapıldı” dedi. Olayın tüzel bir ihtilaf olduğunu savunan Av. Atçeken “Müvekkillerin bu hukuksal uyuşmazlık sebebiyle üniversitenin kurumsal kişiliği tarafından ibra edilmiş” sözlerini kullandı.